Blogcu Anne
13 FOLLOWERS
I am Elif. I was born in Mersin. I graduated from Çankaya Primary. With my second son Derin joining us in 2010, I postponed my decision to return to corporate working life. I continue to think, read, and mostly write and draw about motherhood and womanhood.
Blogcu Anne
1y ago
Kişisel hastalık tarihimde iki ikonik an var.
Aslında üç…
Birincisi, 2015 Şubat’ında, Deniz’le Derin’i üç haftalık kuzenleriyle tanıştırmak için İzmir’e götürdüğümde, Ece’lerin salonundaki divanda otururken üzerime çöken ağırlık hissiyle birlikte giderek minderlere gömülmem ve bir daha da kalkamam. Aniden yükselen ateşim o gece bayılıp yere düşmeme, ertesi gün hastaneye gidip influenza teşhisi konulmasına, ilerleyen günlerde kendi kendime İstanbul’a uçabilecek halde olmadığım için Doğan’ın uçağa atlayıp bizi almaya gelmesine sebep olmuştu.
İkincisi yine bir influenza vakası, bu kez daha eski ..read more
Blogcu Anne
2y ago
Bundan yaklaşık sekiz sene önce, ilk kitabım Annelik Her Zaman Tozpembe Değil’in yayımlanmasından bir sene sonra, o zamanlar Dijital Topuklar’a ilham vereceğini bilmediğim Blogher‘e katılmak üzere San Francisco’ya uçarken, tam uçaktayken yani, ikinci kitabımı yazdım. Henüz uçak iniş yapmadan, ben taslağını çıkarmıştım.
Araya giren bir sürpriz gebelik, bir Dijital Topuklar, bir küresel pandemi, bir şehirler arası taşınma, sekiz Üzüm Hanım’ın Taneleri ve irili ufaklı biiiiiiirçok şeyden sonra, uçakta taslağını çıkardığım o kitap, bugünlerde satışa çıkan ikinci kitabımın küçük bir bölümü olarak k ..read more
Blogcu Anne
2y ago
Bundan neredeyse üç sene önce bir e-posta aldım. Bilge Yalçın Baştimur, “Regretting Motherhood” (Annelikten Pişman Olmak) isimli bir kitabı Türkçeye çevirdiğini, ancak yayınevinin, kitabı, kendisinin önerdiği orijinaline uygun başlık yerine kitabın içeriğine zıt bir başlıkla basarak kitabın mesajını görünmez hale getirdiğini söylüyordu. Sadece bu değil; kapak tasarımı/arka kapak yazısının da kitabın içeriği ile ters düştüğünü belirtiyor, kitabı eline alan okur adayının o rengarenk kapağın ardında annelikten pişman olan kadınların hikayelerinin olduğunu aklına bile getiremeyeceğini ekliyordu.
K ..read more
Blogcu Anne
2y ago
1999 senesinde, yeni evli bir kadın olarak master yapmak için Amerika’ya gittikten bir buçuk ay sonra çok sevdiğim halamı ve kıymetlim iki kuzenimi trafik kazasında kaybettik. Hayatımın en zor günleriydi.
Yeni evliydik, yeni bir hayat kurmaya çalışıyorduk, Doğan benden bir sene önce Amerika’ya gittiği için daha yerleşikti ve çok yoğun çalışıyordu, bense yapayalnızdım. Tek arkadaşım, köpeğim Paphia’ydı. Paphia’yı alır şehrin çeşitli yerlerindeki parklara giderdim, Paphia’yı salardım; o gezinip sincapları kovalarken ben bulutlara bakardım, halamların oralarda olduğunu hayal ederdim. Bulut aşkım ..read more
Blogcu Anne
2y ago
Bu eve taşındığımızda, annemlerin katına giden merdivenin altını kapatıp depo haline getirmiştik. Ancak evin geri kalanında olduğu gibi, orada da malzeme ve/veya işçilik konusunda eksiklik olduğundan olsa gerek, Bodrum’un geleneksel rutubet sorunuyla da birleşince ciddi bir rutubet problemi yaşanıyordu el kadar depoda.
Neyse geçtiğimiz yaz başı filtreler, havalandırmalar falan takıldı ve kışa hazırlanıldı. Kış geldi, yağmurlar başladı ve ta taaaa, sen yağmur suyu içeri şakır şukur gir, bizim yazlıklarımızı, çocukların (kardeşlerine sakladığımız) küçülmüşlerinin falan olduğu giysileri koyduğumu ..read more
Blogcu Anne
2y ago
Nereden başlayacağıma karar veremeyecek kadar çok uzun zamandır buraya yazmıyorum.
Birkaç saniyeliğine de olsa “La benim blog şifrem neydi?” diye duraksayacak kadar uzun süredir yazmıyorum.
En son yazdığımda net görmemi sağlayan yakın gözlüğüm beni artık ekrana bakarken başımı geriye itmek zorunda bırakacak kadar uzun zamandır yazmıyorum.
Bilmem anlatabildim mi?
En son yazdığımdan bu yana yedi ay geçmiş çüüüüüüş yuuuuuh ohaaaa! Bir ara “Yoksa ben bi daha blog yazmayacak mıyım?” diye endişelendim. Zaten hosting’e %80 zam gelmiş, yazmadığım bir blog için bu kadar para ödemeli miyim diye ak ..read more
Blogcu Anne
3y ago
Eğer hayatımın bir gününün filmi çekilecek olsaydı mesela o gün bugün olabilirdi. 7 Nisan 2021.
Her zamanki gibi başladı gün. Sabah Derya’yı okula bırakıp eve geldim, yazımın başına geçtim. 29 Mart’tan bu yana kitaba tamamen kendimi verdim, bu sefer bitmeden kalkmayacağım, kesin bilgi.
Ben haldır huldur yazarken annem aradı (üst kattan), dedi “Böyle böyle, baban 11:30’a diş randevusu aldı, dişini çekerlerse kanaması fazla olabilir (kan sulandırıcı aldığı için), nasıl yapsak acaba?” Annemin bu “Nasıl yapsak acaba?” deyişi “Babanı sen götürür müsün? Çalıştığın için sormaya çekiniyorum ama yaln ..read more
Blogcu Anne
3y ago
Cumartesi sabah ulaştı elime Sepin’in kitabı, Ağıtların Tanrısı. Heyecanla bekliyordum.
Cumartesi öğleden sonra #kendineaitbiriçerik atölyemiz vardı Peri’yle. Her ne kadar atölye öğleden sonra olsa da, sabahından başlıyor benim heyecanım. Sanki bir yere gidecekmişim gibi giyiniyorum, makyaj yapıyorum, kafamı boşaltıyorum, atölyenin havasına giriyorum erkenden… Atölyeden başka bir şey yapmamaya, düşünmemeye çalışıyorum öncesinde.
Ama Sepin’in kitabını çok merak ediyordum. Çok etkileneceğimi de biliyordum.
Biz kahvaltının ortasındayken kargo kitabı getirince, kahvaltıdan sonraki kahvemle “şöyle ..read more
Blogcu Anne
3y ago
Geçenlerde birisi bir yazıma “Seni okumak bana iyi gelmiyor” diye yazmıştı; işin enteresan kısmı, yazımı okuduktan sonra yazmıştı bunu, keşke okumasaydı. Çok depresif yazıyormuşum. Aslında ben yazılarımı başkalarına iyi gelmesi için yazmıyorum, kendim iyi hissetmek için yazıyorum, ne mutlu bana ki başkalarına da iyi geldiği oluyor ama işte bazen gelmediği de oluyor, bu da öyle bir yazı olabilir, yani şimdiden özür dilerim kendi blogumda yazdığım bir yazıdan dolayı verebileceğim herhangi bir rahatsızlık için…
Bu ara sosyal medyayı çok yakından takip etmemeye çalışıyorum. Pek kolay olmuyor. En s ..read more
Blogcu Anne
3y ago
Bu blogda daha önce de “Kaldığımız yerden“ gibi, “Nerede kalmıştık?” gibi, bıraktığım yerden devam ettiğimi ima eden başlıktaki yazılarım olmuştu. Ama onlar daha çok uzun bir tatil sonrası, bir dönem zorunlu bir yazma arası sonrası, ne bileyim, Dijital Topuklar sonrası yazmaya kaldığım yerden devam ettiğimi anlattığım yazılardı. Bu, biraz daha farklı… Bu, hayata kaldığım yerden devam ettiğimi en çok da kendime hatırlattığım bir yazı…
Aylardır, belki de daha fazla bir süredir boynumda bir şişlik vardı. Çok üzerinde durmuyordum çünkü, ne bileyim, durmuyordum işte… Pandemiden önce yıllık check-up ..read more